Kişisel değişim, kişisel gelişim, kişisel dönüşüm adını nasıl adlandırırsan adlandır, burdaki asıl hedef bireysel yaşantımızdaki pürüzleri ortadan kaldırarak kaliteli bir hayatı yaşamak esasında.

Birçok yaşam koçu ya da kişisel gelişim uzmanından duymuş olmalısınız, hayat seçimlerden ibaret, ağladıysan bu senin seçimin, eğer seni kırdıysa buna sen izin verdin, başarısız olmayı sen istedin gibi pek hoşunuza gitmeyen kalıplaşmış cümlelerle karşılaşmış olmalısınız.

Kaderim bu ne yapayım demek tembellik etmeyi seçmek en kolayı, olmuyorsa vardır bir hayır, nasipten öteye geçilmez diye kendini kandırmakta cabası. Kim isterki acı çekmek , mutsuz olmak diye düşünebilirsiniz.

Haklısın, etrafında hep bu sözleri duydun. Kaderin neyse onu yaşarsın, Allah neyi dilediyse sana onu verecek gibi bir çok kalıplaşmış cümleler ile büyütüldün.

Hiç düşündün mü peki nedir bu kader? Neden biz kaderin arkasına sığınıyoruz? Kader, yaşanmış olan olaylara denir. Anne karnına düştüğümüz andan bugüne kadar yaşadığımız herşey kaderimizdir, yani yaşanmışlıktır kader.

Yaşayacaklarımız kader değil seçimdir, yaşadıktan sonra kader olur ve artık değişmez. Bu nedenle kaderini değiştiremezsin denir. Yaşadığımız olayları değiştiremeyiz, onlar yaşandı kader olarak kaldı.

Ancak yaşadıklarımızın bize bıraktığı etkiyi, bundan sonra yaşamak istediklerimizi değiştirebiliriz. Anne, baba, kardeş, çocuk, doğum günü, doğum saati, yaş, ırk, göz renginiz, saç renginiz, ten renginiz gibi asla değişmeyecek kriterlerde mevcut tabiki, bununda bilincinde olmak gerekir.

Külli irade ve cüz-î duymuşsunuzdur. Külli İrade, Allah cc.’nin dilemesiyle oluşan, şekillenen herşeydir. Cüz-î irade ise insanların kendi istek, dilek ve seçimleridir.

Daha kapsamlı anlatacak olursak, bu evren, kainat, insanlar, hayvanlar, dağlar, taşlar, gezegenler Allah cc’nin dilemesiyle külli iradesi ile gerçekleşen olaylardır.

Cüz-î irade ise sahip olmak istediğin, dilediğin ve Allah cc.’nin külli iradesi ile sana verdiği herşeydir. Bilimsel olarak cüz-î irade; bilinçli, bilinçsiz zihnin arasındaki düşünce ve duygu alışverişiyle gerçekleşir.

Bilinçli zihin analitik düşünmenizi sağlar beynimizin sol yarım küresindedir, düşüncelerimiz bu merkezde oluşur. Bilinçsiz zihin beynimizin sağ yarım küresindedir, hislerimizi oluşturur.

Yani analitik düşüncelerimizin bize  sunduğu metaforların gerçekleşmesini sağlayan yaratıcı merkezdir. Hayatımızı şekillendiren merkez sağ beynimizdir.

Bu merkezde oluşan, farkında olmadığımız hislerden dolayı bunu sen istedin senin seçimin sözü kullanılır. Herşeyin yüzde yüz sorumluluğu senindir.

Sen seni yaratandan ne istediysen o şekilde hayatın şekillenecek. Evet acı çekiyorsan acı çekmeyi istediğin için acı çekiyorsun, mutluysan mutlu olmayı istediğin için mutlusun.

Bu nedenle hayattan ne istediğinize, ne dilediğinize dikkat edin. İsterken dilerken net olun, istemek dilemek senin elinde ve istediğin herşey sana verilecek bunu unutma. Sadece doğru kelimelerle bilincinde olarak iste.

Seni Yaratan elbette cüz-î iradenle istediklerini görecek duyacak külli iradesiyle sana verecek. İşte kader denilen olgu bu şekilde gerçekleşir.

Korkma, dile, hislerini farket, harekete geç tüm dileklerin gerçekleşsin, aslında bu kadar kolay. Bilincin ne ise sana yaşattığı hisler doğrultusunda yaşadığın hayat şekillenecek, yol alacak.

Kaderinizi kederle doldurmakta size bağlı, kaderinizi mutlulukla şekillendirmekte size bağlı. O halde ilk adımı at,  herşeyi yaratana teslim ol, sevgi ek yüreğine, asla umudunu kaybetme.

Her zaman iyi dilekler dile, kendin için, tüm insanlar için, hayvanlar için, bu kainat için. Unutma kendin için dilediğini yaratılan herşey için dilediğinde değişim başlayacak.